Soğan cücüğü ihracatı
Samimi fikrimi merak ediyorsanız yazayım, bana kalırsa buğday üretmek otomobil üretmek kadar hayati, hatta dünyanın geleceğine baktığımda daha önemli. Patates tarlasına fabrika yapılıp, otomobil üretilmesi ilk bakışta pek ‘kalkınmacı’, pek ‘modern’ görünüyor biliyorum da… Eskiden yerli patates tohumumuz vardı mesela, bugün yok oldu gibi. Tohum İsrail’den, otomobilin motoru İngiltere’den, Japonya’dan Kore’den geliyor. Ne o, biz otomobil üretiyoruz. Bize motor veren ülkeler de gıdayı Hollanda’dan alıyor.
Tövbe, haksızlık etmek istemem bugün otomotiv olmasa Türkiye’nin ihracatı dörtte bir oranında azalır, yarım milyon insan işsiz kalır, burası doğru.
Ama gelin bugün biraz kıraathane muhabbeti yapalım. Yüzde 18’i sularla kaplı Hollanda’nın yüz ölçümü 41 bin 578 kilometre kare. Suları çıkarttığımızda kalan alan ise 34 bin kilometre kare. Evleri yolları falan çıkarttığımızda ise soğan cücüğü kadar falan.
Avrupa ülkelerinin ‘küçüklüğünü’ anlatmak için kullanırız ya, bizim buğday ambarımız Konya’nın yüz ölçümü ise 4 bin kilometre kareyi bulan göllerini çıkarttığımızda Hollanda’dan biraz büyük.
(Bu arada şu notu da düşeyim, Hollanda’nın otomobil üretimi falan yok. Bir ara Volvo ve Mitsubishi ortak bir şeyler üretmeyi denediler ama, olmadı caydılar.)
Soğan cücüğü Hollanda geçen sene tarım ihracatından 85 milyar Euro kazandı. Türkiye’nin tarım ürünleri ihracatı ise, Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre, 2015 yılına göre yüzde 2, gerileyerek 20 milyar 229 milyon dolar oldu. Paritenin 1 olduğunu varsayarsak ve affınıza sığınarak kıraathane muhabbetindeki ölçüleri kullanırsak şu çıkarımı yapabiliriz: ‘Konya kadar Hollanda, tarım ürünleri ihracatında Türkiye’yi 4’e hatta biraz daha fazlasına katlamış.
Geçen yıl yaptığımız 142,6 milyar dolarlık ihracatın 23,9 milyarını otomotiv sektörü gerçekleştirdi ve ihracat lideri oldu. İthalatı düştüğümüzde elimizde 2 milyar dolar falan kaldı. Ama toplam ithalattan, toplam ihracatı düştüğümüzde ise dış ticaretimiz 56 milyar dolar açık verdi.
Türkiye’de otomotivde her birinin yatırım büyüklüğü milyar dolarlar seviyesinde 11 ana sanayi, yüzlerce de yan sanayi firması binlerce insana istihdam sağlayarak üretim yapıyor ama günün sonunda ülkenin elinde 2 milyar dolar kalıyor. O da her sene olmuyor.
Haberi görmezden gelmek olmaz, 2016’da yüzde 13 artışla 23,9 milyar dolar ihracata imza atan otomotiv firmalarının zirvesinde Ford Otomotiv yer aldı. Geçen yıl en çok ihracat gerçekleştiren firmalar sıralamasında Tofaş ikinci, Oyak Renault da üçüncü oldu. İlk üç şirketi sırasıyla Hyundai, Toyota, Bosch, Mercedes-Benz Türk ve Goodyear takip etti.
Türkiye’de üretim yapmaları çok önemli, ama Türkiye de onların maliyetleri ve nitelikli üretim yapabilmeleri için önemli. Otomotiv var, olsun, yatırımları da artsın. Kim hayır diyebilir ki. Ama kocaman ve el değmemiş bunca toprağımız varken tarım üretiminde bunca geri kalmış olmamız da birilerinin derdi olsun. Mesela TÜBİTAK, yılan hikayesine dönenen ve şimdilik sadece taksicilerin satın alacağını açıkladığı otomobil işini memleketteki üreticilere bırakıp, tohum işine el atsa, fena mı olur?