O bir scooter, o bir motosiklet? Hayır, o bir Integra…

Honda’nın 745 cc’lik hacme sahip, scooter görünümüne karşın yüksek gücü ve zincir tahriki ile ilerleyen motosikleti Integra, çift kavramalı şanzımanı ile de sınıfında fark yaratıyor.

Test konuğumuz Honda NC 750D Integra için başlıkta bir Superman filmi repliği kullanmayı tercih ettim. Çünkü tıpkı Superman filminde olduğu gibi dışarıdan bakıldığında tam olarak ne olduğuna karar veremediğimiz bir motosiklet ile beraberiz. Honda’nın 745 cc’lik motor hacmi ile bir scooterdan çok fazlasını sunan ancak dışarıdan bakıldığında tipik bir scooter tasarımına sahip modeli Integra; kullanışlılığı, gücü ve DCT otomatik şanzımanı ile farklı bir motosiklet olarak dikkat çekiyor.

Scooter özelliklerine sahip motosikletler ile çok farklılık gösteren özellikleri ve motosikletlerde çok da yaygın olmayan teknolojileri ile dikkat çeken Integra, tasarımı ile de motosiklet severlerin gönlünü çalmaya aday bir motosiklet. Peki Integra bir scooter mı, yoksa bir motosiklet mi?

Şık tasarımına dışarıdan bakıldığında bir scooter

Honda’nın ilk olarak 2013 yılında motosiklet dünyasına kazandırdığı bu model, dışarıdan bakıldığı zaman bir scooter tasarımına sahip. Yalnızca büyük motor hacmini taşıyabilmek için agresif hatlar ile tasarlanmış ve yeni neslinde özellikle şıklık kazandıran LED ön farlar ve stop lambasına sahip. LED farların yanında çift taraflı olarak konumlandırılmış hava girişleri de bu agresif tasarıma katkıda bulunuyor. Önden bakıldığında geniş karenaj tasarımı ile bir maxi scooter olduğunu gösterse de, daha fazlasını verebileceğinin de sinyallerini bu tasarımın altında hissettiriyor bize.

Opsiyonel 3’lü çanta seti sayesinde uzun yollarda bolca eşya alınabilecek alan oluyor.

Motoru çalıştırdığımızda farkı hissediyoruz

Integra’nın üzerine bindiğimizde ilk olarak altımızda heybetli bir makine olduğunu farkına varıyoruz. Ancak esas fark çalıştırdığımızda hissediliyor, 745 cc’lik paralel çift silindirli Honda motoru ilk çalıştırmada sesi ile fark yaratıyor. Honda’nın daha önce başka modellerinde de kullandığı DCT şanzımanı da bu motosiklette de kullanılarak, bir scooterdan daha fazla bir motosiklet ortaya çıkartılmış. Peki bu DCT şanzıman nasıl çalışıyor?

Öncelikle DCT yani çift kavramalı şanzımanın sıradan bir scooterda kullanılması mümkün değil. Çünkü Integra’nın rakipleri olan Suzuki Burgman ve Yamaha T-MAX gibi motorlarda da olduğu gibi scooterlar varyatör sistemi ile çalışırlar. Bu da zincirden çok farklı bir aktarma organıdır ve bir vites sistemi yoktur. Honda Integra ise sıradan scooterların aksine zincir aktarmasına sahip. Bu sebeple bir şanzımana ihtiyacı var. Ancak scooter gibi görünen bir motosiklette bir debriyaj olması ve vites değiştirmek için ayakta bir kol olması biraz garip durabilirdi. Bu sebeple Honda, otomobillerde uzun yıllardır gördüğümüz ancak motosiklette yeni sayılabilecek DCT şanzımanın 3. Neslini yeni nesil Integra’da kullanmış.

Integra’nın renkli gösterge paneli şık bir tasarıma sahip, DCT’nin kademeleri gidondaki “D” ve “S” butonları ile değiştirilebiliyor

Sürücüye daha az müdahale ediyor

Üçüncü nesil DCT şanzıman önceki nesillere göre çok daha gelişmiş, daha pürüzsüz vites geçişleri sağlayan ve sürücünün sürüş stiline daha kolay ayak uydurabilen bir şanzıman haline gelmiş. Otomatik şanzımanın normal modu D’deyken motosiklet daha düşük devirlerde vites değiştirerek yakıt tüketimini optimize etmeyi hedefliyor. 3 farklı kademesi bulunan “S” modu ise kademelerine göre daha yüksek devirde vites değiştirerek sportif bir sürüş de sunabiliyor. Bu şanzımanın yeni neslinin en büyük özelliklerinden birisi de eski nesline göre sürücüye çok daha az müdahale ederek, sol elde bulunan artı ve eksi butonları ile vites küçültüp, büyütüldüğünde kontrolü ele alabilmeye daha rahat izin vermesi. Eski nesillerinde viraj içlerinde vites değiştirme gibi kötü bir huyu da vardı bu şanzımanın ancak 3. Neslinde motorun içine yerleştirilen su terazisi bu hatanın da minimuma indirilmesini sağlamış.

2016 modelin yeniliklerinden birisi olan Showa amortisörlerin virajlardaki performansa ve frenlemeye katkısı büyük

Yakıt tüketimi minimumda tutulabiliyor

Honda NC 750D Integra, adından da anlaşılabileceği üzere, Honda’nın NC ailesi ile aynı motor bloğuna sahip. Yani 55 Hp güç ve 68 NM gibi yüksek bir tork üretebilen paralel çift silindirli motor bloğu. Bu motor bloğunun en önemli özelliklerinden birisi ise düşük yakıt tüketimi. Bu motor DCT otomatik şanzıman ile kombine edildiğinde Integra’da bize test sürüşümüz boyunca 100 km’de 4,2 litrelik bir yakıt tüketimi sundu, ki bunu daha da düşürmek mümkün. Bu da demektir ki, 14,1 litrelik geniş sayılabilecek deposu tam dolu iken 300 km gibi bir yol alınabiliyor. Öndeki yüksek rüzgarlık, düşük tüketimi, güçlü 750 cc’lik motor bloğu ile tam bir uzun yol scooterı denebilecek Integra’nın bu konudaki bir dezavantajı ise sert ve aşağıya doğru genişleyen üstü dar selesi.

Sele altında bulunan geniş yakıt deposu, saklama alanından biraz kısmayı gerektirmiş. Sele altına çok fazla bir malzeme konamıyor.

Bu sele, şehir içindeki kıvrak manevralarda ve ayak yere koymak gereken yerlerde başarılı bir performans sunsa da uzun yolda biraz popo ağrısına sebep olabilir.

Bu tarz maksi scooterların en büyük avantajlarından birisi olan geniş sele altı saklama alanından da yoksun Integra. Ancak yanlara ve arkaya takılabilen, fark yaratan şık görünümlü opsiyonel çantaları ile bu farkı da kapatabiliyor.

Sonuç olarak; standart olarak sunulan ABS’si, güçlü ve düşük tüketimli motoru, çift kavramalı pürüzsüz çalışan otomatik şanzımanı ile çok farklı bir motosiklet Honda Integra. Rakipleri sayılabilecek 43.500 TL’lik Yamaha T-MAX ve 40.950 TL’lik Burgman 650ZA gibi motosikletlere göre 34.600 TL’lik fiyatı ile de fark yaratmayı başarıyor. Başarılı gidişi, düşük tüketimi, DCT şanzımanı ve şık tasarımı da cabası…

Honda NC 750D Integra Test Sürüşü -Video-