Otonom taksiler yola çıkıyor
ABD’nin Phoneix şehrinde sürücüsüz taksiler çalışmaya başladı. Google’ın kardeş şirketi Waymo, Phoneix’te geniş çapta bir kullanıcı sayısının erişim sağlayabileceği tam otonom robo-taksi yolculuklarına başladı. Araçların içerisindeki hava geliştirilen yeni teknoloji sayesinde her sürüşten sonra değiştirilecek.
Koronavirüs etkileri ile içten yanmalı otomobil üreticileri pandemi döneminde ciddi darbeler alırken, geleceğin teknolojilerine yatırımlar ise hız kazandı. Özellikle teknolojilerin hızla gelişim gösterdiği, elektrikli araçların giderek dünya üzerinde yaygınlaştığı dönemde, otonom araçlar da yavaş yavaş insanların hayatında bir yer edinmeye başlıyor. Google’ın kardeş şirketi Waymo da bu alandaki geliştirmelerini yaygınlaştırdığı robo-taksi sistemi ile yeni bir notkaya getiriyor. Geçtiğimiz hafta içinde yapılan açıklama ile birlikte Amerika’nın Phoneix kentinde sürücüsüz olarak hareket eden ve yolcu taşıyan taksilerin hizmete gireceği belirtildi.
MESAFE İKİYE KATLANACAK
Waymo, ilk etapta akıllı telefon uygulamasını indiren ve Phoenix’in 50 mil karelik (130 km kare) bir bölgesinde yolculuk yapmak isteyen herkese erişimi açmayı planlıyor. Waymo Başkanı John Krafcik video konferans görüntüsü ile yaptığı açıklamada, şirketin bu aşamada tamamen sürücüsüz araçlar ile hizmet verdiğini vurguladı. Marka birkaç hafta içinde ortağı ortağı Fiat Chrysler Automobiles tarafından üretilen Pacifica minivanlarını kullanarak sunduğu bu hizmetin çapını ikiye katlamayı hedefliyor. Waymo ilerleyen süreçte Phoenix şehrinin 100 mil karelik (260 kilometre kare) bir alanı içine alacak şekilde sürücüsüz taksi hizmetini geliştirmeyi planlıyor.
SALGIN SONRASI ARTTI
Koronavirüs salgını öncesinde otonom sürüşler ile yolcu taşımacılığı için çalışmalar gerçekleştiren Waymo, ABD’de müşterilerinin çok sınırlı ve seçilmiş bir kesimine salgın öncesi sürücüsüz araçlar ile hizmet veriyordu. Bu rakam o dönemde haftada 1000-2000 sürüş yapan Waymo’nun yüzde 5 kadar müşterisine denk geliyordu. Pandemi dönemi ile birlikte bu hizmet azalırken sonrasında ise yaşanan yoğun taleple birlikte yeniden zirveye çıktı. Marka, robo-taksi adını verdiği hizmetini yalnızca seçilmiş bir bölüme değil, uygulamayı indiren müşterilerinin tamamına sunmaya başladı. Buna karşın halen bazı sürücülü araçlarının da hizmette olacağı belirtiliyor.
‘ARAÇLARIN HAVASI DEĞİŞECEK’
Firmanın CEO’su Krafick, “Salgın dönemi sonrası sürücüsüz taksilere talep önemli ölçüde arttı. Biz araçları uzaktan sürekli olarak takip ederek müşterilerin araç içersinde maskelerini takılı tutmaları konusunda uyaracağız. Araçlarımız sürekli olarak koronavirüs önlemleri kapsamında temizlenecek ve bakımları yapılacak. Hatta bunun için ortaklarımızdan Fiat Chyrsler her sürüş sonrasında aracın içerisindeki havanın tamamını dışarıya alıp yenileyecek bir sistem geliştirdi” şeklinde konuştu.
AVRUPA’DA REGÜLASYONLAR İZİN VERMİYOR
Dünyada otonom teknolojiler bir çok markanın üzerinde çalıştığı, Tesla gibi büyüyen yatırımların en önemli özelliklerinden bir tanesi olarak dikkat çekiyor. Yalnızca Amerikalı markalar değil, Mercedes, Volvo, BMW gibi Avrupa’nın da önde gelen üreticileri araçlarında uzun yıllardır otonom teknolojiler üzerinde geliştirmeler yapıyor. Hatta Türkiyenin Otomobili TOGG’un da otonom teknolojilerine sahip olacağı söyleniyor. Ancak Avrupa’da ve Türkiye’de sürücüsüz araçlara regülasyonlar henüz izin vermiyor. Özellikle sigorta şirketleri ve yönetimler, araçta otonom teknoloji olsa dahi direksiyonda bir sürücünün olmasını zorunlu kılıyor.