Motosiklet pazarı geriledi, kalite yükseldi
Çin malı motosikletlerin Türkiye motosiklet pazarında ilk defa %40’ın altında bir satış yüzdesi elde ettiği ve Honda’nın en çok satan motosiklet markası olduğu 2015 senesinde Hintli Bajaj en fazla büyüyen motosiklet markası olmayı başardı.
Motosiklet pazarı 2015 yılını kan kaybıyla kapattı, ancak müşteri taleplerinde dikkat çeken değişiklikler de yaşandı. Bu değişikliklerin başında da tüketicinin kalite algısının yükselmesi geliyor. Türkiye distribütörlüğünü Kuralkan Holding’in yaptığı dünyanın en büyük 3. motosiklet üreticisi olan Hintli Bajaj Auto’nun Satış ve Pazarlama Müdürü Ekrem Ata, 2015 yılında motosiklet satışlarının yüzde 8 daraldığına, ancak kaliteli markaların pazar paylarının yükseldiğine işaret etti. 2015 yılında 165 bin 126 adet motosiklet tescili yapıldığını kaydeden Ata, şu bilgileri verdi: “2014 yılının aynı dönemine ise toplam 180 bin 38 adet tescil yapıldı. Yıl genelinde yüzde 8.2’lik bir daralma yaşandı. Ancak bu daralmanın Çin menşeili ürünlerde yaşandığını görüyoruz. Kalite seviyesi ve satış sonrası hizmet çıtası yüksek olan ürünleri satan markaların pazar paylarında önemli artışlar meydana geldi.”
Hintli Bajaj Auto’nun Satış ve Pazarlama Müdürü Ekrem Ata
En fazla Bajaj büyüdü
Bajaj’ın pazar payını en fazla artıdan markaların başında geldiğini vurgulayan Ata, “Bajaj olarak 2015 yılında pazar payımız 2014 yılına göre yüzde 51 büyüme ile kapandı. Bajaj Türkiye 2015 yılında yüzde 51’lik büyümeyle pazar payını en çok arttıran markaların başında geliyor. Pazar payımız 2014 yılındaki yüzde 3,93’den 2015 yılında yüzde 5,93 seviyesine ulaştı. 2016 yılında da pazar payımızı asgari % 10 olarak belirledik. 2017 yılında da bulunduğumuz segmentte liderlik hedefindeyiz. Ocak ayı rakamları oldukça umut verici gelişme gösterdi. Aynı şekilde şubat ayı da şu ana kadar hedeflere uygun bir seyir izliyor” dedi.
İstanbul’da Çin malı dibe vurdu
Motosiklet piyasasında dikkat çekici bir verinin son 3 yıldır devam eden menşei noktasında belirgin bir değişim yaşanması olduğuna işaret eden Ata, “Sektörde Çin menşeili ürünlerin oranı ilk defa 2015 yılında yüzde 40’nin altına düştü. Bu oran 3 yılda yüzde 60’lardan yüzde 40’lara kadar geriledi. Bu düşüş devam ediyor. Büyük şehirlerde bu düşüş daha belirgin oldu. Çin menşeili ürünlerin İstanbul’daki payı yüzde 15’lere kadar düştü. Bu değişimin aynı biçimde devam edeceğine kesin gözüyle bakabiliriz” diye konuştu. Ata, tescili yapılan her 100 motosikletin yüzde 43’ünün vitesli grup, yüzde 27’sinin scooter, yüzde 11’i cup grubuna ait olduğunu, yüzde 19’u da diğer gruplara ait ürünler oluşturduğunu da belirtti.
Sektör desteklenmeli
Türkiye’de kişi başına düşen motosiklet sayısının yüzde 3.6 ile gelişmiş ülkeler karşılaştırıldığında halen çok düşük olduğunu belirten Ata, “Her 100 kişiye düşen motosiklet sayısı Tayvan’da 53, Tayland’da 24, İtalya’da 17, Japonya’da 11, İspanya’da 9, Almanya’da 9, Yunanistan’da 8, Portekiz’de 8, Avusturya’da 8, Hollanda’da 8’dir. Gerek trafik için çözüm sunması, gerekse enerji tasarrufu açısından önemli bir getirisi olan sektör desteklenmeli. Kişi başına düşen motosiklet sayısı yüzde 3’ler seviyesinde olan Türkiye’de bu oranın süratle yüzde 6’ler seviyesine gelmesini arzu ediyoruz. Aynı şekilde plaka, ruhsat, tescil masrafları, zorunlu trafik sigortası gibi yüksek bedelli maliyetlerin motosiklet sektörünün önünde ciddi bir engel olduğunu düşünüyoruz” dedi.