Bir bisiklet alma macerası ve bir markayla tanışma – Orbea Carpe10 – Test –

Bisiklet almadan önce dikkat edilmesi gereken bir çok şey var, özellikleri ağırlığı, boyuna ve fiziğine uygunluğu gibi. Bunlar tamamsa, sırada görüntüsü… Orbea Carpe10 benim için bunların hepsine uydu.

Ben bisiklet sürmeye çok geç yaşta başladım. 23 yaşında bisiklet sürmeyi öğrendim eşimin büyük uğraşları sonucunda da başardım. Eşim çocukluğundan beri bisiklete biniyor, ben onu tanıdığımda da yol bisikleti kullanıyordu. Ben ise bisiklete binmeyi bir mtb ile başladım ama bu bisiklet ne benim boyuma ne de becerilerime göreydi. Bisiklete binmeyi öğrendikten ve edindiğim korkulardan kurtulduktan sonra şehirde de bisiklete binmek istediğime karar verdim. Hatta kim bilir belki bir gün eşimle beraber sürebilirdim.

İşte o zaman eşim devreye girdi ve madem şehirde, trafikte binmek istiyorsun o zaman senin boyuna, kilona ve amacına uygun bir bisiklet alalım dedi. Ben bu bisiklet olayından öyle çok anlamadığım için eşim benim için araştırma yaptı. Bir sürü markanın çeşitli modellerine baktık. Mağazalara gittik, internet üzerinden baktık. Bir türlü bir bisiklet beğenemiyordum. Alışveriş yapmak benim için zaten her zaman zor olmuştur. Bir şeyi görür görmez beğenmeliydim emin olmadan satın almamalıydım. Eşim birkaç modele binmemi istedi en azından deneyip test etmeliydim ama olmadı yapamadım. Herhalde bana uygun bir bisiklet zor bulacağız diye düşünüp evin yolunu tutmuşken yolumuzun üzerinde bir mağaza daha gördük.

Haki renk kadro ile turuncu jantları kombine eden marka bunu retro görünümlü başarılı konfor sunan beyaz selesi ile tamamlamış

Diğer mağazalardan daha farklı bir müşteri anlayışı

Bu mağaza Göztepe’de bulunan Orbea mağazasıydı. Vitrininde çocuk bisikletleri ve bir tane haki renkte bir bisiklet vardı. Açıkçası ben haki bisikleti görüp içeri girdim. Orbea mağazasına girer girmez güleryüzlü bir bey bize yaklaştı ve bizimle ilgilenmeye başladı. Hemen çay, kahve vs. bir şey isteyip istemediğimizi sordu. Bizi misafir ettikten sonra neye ihtiyacımız olduğunu, nasıl bir bisiklet aradığımızı sordu. Böyle bir ilgi karşısında baya şaşırmış, dilim tutulmuştu.  Eşim Orbea markasını tanıyordu ama ben bisiklet camiasında daha yeni olduğum için Orbea markasının bugünlerde kapatılmış olan profesyonel bir bisiklet takımı olan Euskaltel’in sponsoru olduğunu bilmiyordum. Bizi karşılayan Aram beyle bir süre bisiklet sporu ve takımın kapatılması üzerine eşim sohbet ederken bende bisikletleri inceleme fırsatı buldum. Bisikletler gerçekten o kadar aşık olunası duruyordu ki size anlatamam. Zaten girişte gördüğüm bisikletin dışında içerde benim sevdiğim tonlarda ustalıkla ve şıklıkla tasarlanmış şehir, dağ ve yol bisikletleri duruyordu. Bisikletten anlamayan biri bile sırf evinde dekoratif dursun diye alabilecek kadar şıktı hepsi.

Şık tasarımı ve mat haki rengi Orbea Carpe serisinin en dikkat çekicilerinden

Bisikleti tanımak

Eşim Aram bey’e nasıl bir bisiklet aradığımızı anlattı. Bisiklet sporunda çok yeni olduğum ve daha önceden dizimden yaşadığım bir rahatsızlık yüzünden; çok uzun sürelerde bisiklete binemeyeceğimi, dağ tepe tırmanmak çamura girmek gibi heveslerim olmadığını; ama eşimle beraber bisiklet sürmeye çıktığımda en azından yokuşları da rahatlıkla çıkabileceğim, sürerken beni yormayacak nispeten hafif bir bisiklet aradığımı anlattım. Birde eşim yol bisikletine bindiği için onunla beraber arada birde olsa tempolu sürüşlerde çok arkasında kalmamamı sağlayabilecek bir bisiklet olup olmadığını sordum. Bana gülerek birkaç model gösterdi.

42 dişe sahip tekli aynakolu ile Orbea Carpe 10 kullanıcıların tüm isteklerine olumlu cevap verebiliyor.

Evet aşık olduğum kapıda girerken gördüğüm bisikleti gösterdi. Eşim bisikletin özelliklerini sordu. Başlangıç bisikleti için oldukça üst özelliklere sahip bir bisiklete ihtiyacım yoktu. Bu bisiklet maalesef bizi aşıyordu. Yani ilk bisiklet için bu özelliklerde bir bisiklete ihtiyacım yoktu. Çok teşekkür ederek düşüneceğimizi söyledik ve çıktık. Aynı hafta içinde 3 kere daha gittik. Aynı bisiklete tekrar tekrar baktık. Ben test sürüşü yaptım. Aram beyin dışında mağazada İsmail bey de vardı. İsmail bey de en az Aram bey kadar yardımcı oldu. Sabırla benim bütün sorularımı cevapladı. Almayacak olsak bile benim için bisikleti hazırladı. Bu sırada eşimle aramızda konuşup durduk. En sonunda almaya karar verdik ve son gidişimizde kararlı bir şekilde hangi bisikleti almaya gittiğimizi söyledik.

Deore XT vites sistemi pürüzsüz vites geçişleri sağlarken SLX hidrolik frenler de harika frenleme sunuyor

Teknik Özellikler

Bisikletimin markası artık anladığınız üzere Orbea. Modeli ise Carpe 10. Bisikletimi sürücü gözünden anlatmadan önce özelliklerinden bahsetmek isterim. Tamamen alüminyum kadro ve maşaya sahip bir bisiklet olmasına karşın hafif yapısı ile dikkat çekiyor, 42 dişli tek aynakola sahip, arkada 10 vitesli, 11-36 Shimano dişliye ve Shimano Deore XT aktarıcıya sahip. Fren sistemi ise Shimano SLX hidrolik fren sistemi. Lastikler 32 mm genişliğe ve 700 mm çapındaki jantlara sahip. Vittoria Randoneur marka lastikler şu ana kadar hiçbir sıkıntı yaratmadı.

Orbea Carpe 10 başarılı sürüş dinamiklerinin yanı sıra hafifliği ile de dikkat çekiyor.

Orbea Carpe10 Kullanıcı yorumu

Özelliklerini bisikletle ilgilenen herkes anlayabilir ama ben anlamayanlar için ve neden bu bisikleti alayım ki diyebilecekler için anlatacağım. Bu bisiklet yaklaşık 10,5 kilo aslında basit bir bisiklet ben rahatlıkla tek elimle kaldırıp taşıyabiliyorum. Merdivenlerden indirip çıkartabiliyorum. Eşimle beraber sürüşe çıktığımızda yokuşlarda ne yapacağım diye endişeliyken ortada bulunan tek göbek kesinlikle beni şaşırttı ve oturur pozisyonda hem de eşimle aynı zamanda yokuşları çıkabildim. Şehir trafiğine ve yollarda bulunan kanalizasyon giderlerine, çukurlara, tümseklere alışık olmayan ben tabii ki her zamankinden daha dikkatli davrandım ama dikkatimi çeken bir başka durumda bisikletimin dikkat çekiciliği oldu.

Trafikte maalesef otomobil şoförleri bisikletlilere karşı saygılı davranmıyorlar ama benim kullandığım yollarda insanlar bisikletime bakmak isterken bana yol verdiler. Böyle avantajları da oldu. Vites geçişleri o kadar yumuşak ki bu bisikleti kullanırken hiç yorulmuyorum. Yokuşlarda kalkabiliyorum. Eşimi şaşırtıp onunla beraber tempolu sürüşlere katılabiliyorum. Üstelik bu bisiklete çocuk koltuğu da bağlanabiliyor. Ben bisikletimden çok memnunum. Almayı düşünen insanlara da gözüm kapalı tavsiye ederim. Fiyatına gelince ucuz bir bisiklet olduğunu söyleyemem (ben 2015 modelini aldım onun fiyatı 1040 euroydu) ama her kullanışınızda iyi ki almışım fiyatının hakkını veriyor diyorsunuz.  Ayrıca Orbea mağazasında da size çok yardımcı oluyorlar. Siz yine de yolunuz düşerse Göztepe’deki Orbea mağazasına gidip bisikletlere bir göz gezdirin. Almazsanız bile yeni dostlar edinirsiniz.